Bir gün gelir hikaye biter!
Demokrasiden tedrici uzaklaşma, popülist kurumlaşma, adı konan ve konmayan krizlerle iç içe yaşam ve bunların ideolojik gömleği olan beka söylemi, ülkeye hakim kolektif depresyon halinin ana nedenleri.
Türkiye’nin demokrasisi oldum olası “eksik”tir. Demokratik kopuşlar, toplumsal gerginlikler öykümüzde nitelik ve nicelik bakımından önemli bir yer tutarlar.
Ancak bununla birlikte, bu ülkede farklı toplumsal kesimlerin ortak hülyası da görece istikrar ve adalet içeren bir toplumsal düzene sahip olmaktan hiç geri kalmamıştır. Bir imparatorluk mirası olarak, bu topraklara sığınma veya bu topraklarda “öteki”yle varoluş zorunluluğu ve buna rıza, aralarındaki tüm gerginliklere rağmen, kültürel kimliklere ait ortak zihniyet havuzunun önemli parçalarından birisidir.
Cumhuriyet döneminde birçok aşırılık ve kutuplaşma bu ortak nokta üzerinden ve seçmen eliyle törpülenecektir. Toplumun dokusuna ve dengesine oranla, nitelik bakımından otoriter dönemlerin “istisna”, adalet, hakkaniyet, umut arayışlarının “kural” olduğu bir mirasın üzerine oturduğumuzu unutmamak gerekir.
Velhasıl Türkiye’de kimlikçi-otoriter siyasetin (dün olduğu gibi bugün de) uzun vadede sürdürülemez olduğunu düşündüren iki temel husus bulunuyor.
Birincisi kimlikçi-otoriter siyasetin ölçüsü kaçınca, belki paradoksal görünebilir, ancak ülkenin cemaatçi dokusunun, kimliklere dayalı çok parçalı toplumsal yapısının bir panzehir gibi devreye girmesidir. Bu durum Türkiye’de toplulukçu yapı ile toplulukçu siyasetin bir aşamadan sonra, birbirlerini çekmesine değil itmesine işaret eder ve önemlidir. Zira toplulukçu siyaset, böyle bir yapıda, sonunda adına hareket ettiği kesim dahil olmak üzere tüm kesimlere zarar verir.
Tetiklenme sistemi açıktır: Toplulukçu siyaset, hemen her zaman, hemen her yerde kutuplaşmanın, otoriter ve kimlik merkezli keyfi bir yönetimin kapısını açar. Bizim gibi toplumlarda, zihniyetin derinlerinde yatan, kişi, kişiselliğin hükümranlığını davet eder, gelenek adına gelenekleri, kurumların yapısını altüst eder. Bu kapıdan girmenin bedeli ise kültürel, ekonomik, siyasi alanların kendi kurallarından koparılması, keyfi ve tekelci yönetime maruz kalmasıdır. Bu ise, siyasi, ekonomik, ahlaki altüst oluşlar ve krizler serisiyle tanışmak demektir.
Bu noktada zora düşen sadece karşı kimlikler olmaz, hakim kimlik dahil tüm topluluklar ahlaki, siyasi, ekonomik sarsıntılar yaşarlar. Supap işlevini gören ortak alanları ayakta tutan, “kişi ve kimlik faydası” arasında bağ kuran rasyonalite tahrip olur. Adım adım tüm toplumu kuşatan umutsuzluk, hukuksuzluk, hakkaniyet eksikliği, kişiye ve kibire olan tepkiyle beslenerek sonunda kuvvetli bir rüzgara döner, otoriter-kimlikçi siyaseti önüne katarak süpürür.
Otoriter kimlikçi gidişin karşısına dikilecek ikinci husus, az önce altı çizilen fayda meselesinin iç dengeleriyle, ekonomi politiğiyle ilgilidir. Türkiye’de kimlik egemen toplumsal yapının denge unsurlarından birisi, aynı anda kişisel fayda, topluluk faydası, toplum faydası kefelerini içeren hassas terazidir. Sistemin rasyonelliği ya da rasyonellik tanımı bu kefelerin varlığı kadar, bunlar arasındaki geçişleri ve dengeyi varsayar. Her fayda kefesi diğer kefelerin varlığını koruyan bir işlev görür.
Türkiye bugün bu serüvenin tüm veçhelerini yaşıyor.
Bir yandan iktidarın adına hareket ettiği kimliğin varlığına ve değerlerine ilişkin saha genişliyor. Diğer yandan bu genişleme kaotik, kuralsız, ötekinin ve ortak değerlerin aleyhine oldukça, “yargı ve adalet”, “seçim ve demokrasi”, “siyaset ve hakkaniyet”, “ekonomi ve rasyonellik” arasındaki bağlar gitgide kopuyor.
Bunlar ise Türkiye’yi her geçen gün biraz daha boğuyor. Kutuplaştırıcı siyaset, adım adım, iktidarı destekleyen grupların temel değerlerinin aleyhine de sonuçlar üretiyor.
Velhasıl, beka, siyaset-devlet özdeşliği günleri bir gün geçecektir.
Bu öykünün sonu bir gelecektir.















Yazar eski Türkiye özleminde anlaşılan.. Kürtçe yasağı olan asit kuyuları beyaz Toroslar faili meçhul cinayetler üç haneli enflasyon,imf direktifleri ve feto yargısı chp 28 Şubat despotizmini Ahmet Kaya nin Kürtçe şarkı na karşı azgın laikler liberaller..ha askeriyenin etkin olduğu dönemleri hatta 15 temmuz darbesini püskürten ortamı sevmiyor anlaşılan...
Yanıtla (7) (33)Siz başka yazarı okuyup buraya mı yorum yazdınız hocam?
Yanıtla (11) (4)Arkadaşın yazdıklarının hangisi yanlış, söyler misiniz !
Yanıtla (5) (4)Esasen siz yazıyı okumadınız sanki..ilk cümleye ilk paragrafa bakın lütfen anlarsınız alakayı.. editör cevab hakkımı yayinlamuyor
Yanıtla (2) (3)Daha da beterini yaşıyoruz beyaz toroslar şimdi iktidarda!
Yanıtla (5) (1)Külli çorba..neyi dogru yazmis? 28 Subat postmortem darbeyi tepe tepe kullandi akp, sonra mumla aratti, iyi günlerimizmis 90’lar. Son 15 yildir cigerimizi söktü. Nefret kin, düsmanlik dili ile geçti çeyrek asir.. Üretmeyen, egitimlisinden nefret eden, afyonlanmis bir toplum yaratti akp.
Yanıtla (6) (2)Satti savdi vari yogu, Komsuyla kan düsmani olduk Aferin!
Söz konusu yazar sizi söylediğiniz zamanlarda, vesayete meydan okuyan, cesur kalemlerin başında gelir. Çok yanılıyorsunuz.
Yanıtla (1) (1)Ama sanki o an verdiklerini alıyor geriye gidiş içinde.. Belki de yetmez ama evet diyenler birer proje sanki.. çünkü bu evetciler hep fetonun desteklediği reformlar! İçin evet dediler.yarginin ve emniyetin askeriyeyi ele geçirme süreci..yazar o dediğiniz zamanlarda hdp çizgisini yani şiddetle terör le mesafe koymayanlarla yürümuyordu ama şimdi tam da ortasında.
Yanıtla (3) (5)Valla güldüm ne diyim! Ne çok seyi çarpitmissiniz! Dehset verici olan tanigi oldugumuz seylerin dogrusu kayip..
Yanıtla (1) (1)Yanlış anlamışsınız, bir kere daha okuyun.
Yanıtla (1) (1)Eski Türkiye’nin çogu yanini mumla arar olduk. 23 yildir ülkeyi yikan, yoketmedik bir sey birakmayan, umudu, sevinci yokeden, yoksullastiran, tüm ma iktidar kamu kaynaklarini keyfince yandaslara dagitan, yüzde elliyi hain ilan eden, ülkeyi dis politikada zebil eden, ülkeye on milyonlarca yabanciyi dolduran hak hukuk birakmayan, betona bogan, nefret toplumu insa eden iktidar ve onlarin Türkiye’si.. sosyal devlet yokedilmis, ranta odakli, despotik ..vs vs..al yeni Türkiye ..karanlik, umutsuz..
Yanıtla (2) (1)Bu kadar saçma sapan tespitleri nasıl bir araya getirdin Nedim Bey? Yazar, kimlik üzerinden siyasetin yanlış olduğunu, topluma ve demokrasiye zarar verdiğini belirtmiş. Bunun neresi sizi rahatsız etti? Durmadan CHP ve İmamoğlu'nu eleştirmişsin aşağıdaki yorumlarda. Murat Kurum gibi ne istediğini, neden yazıyı okuduğunu ve konuya hakim olmayan bir portre çizmişsiniz. Yazarı bende dönem dönem eleştiririm ancak makaleleri bilimsel niteliktedir. Tabi bilim sizin mahalle de geçerli ise. Sanmam!!!
Yanıtla (0) (0)Size uymayan fikirlere saçma sapan diyen sizler esasen oyuncağı elinden alınmış çocuklara benziyor.bir de o oyuncakları haksızca birilerinin hakkını yiyerek elde edilmişse
Yanıtla (0) (0)İnşallah dediğiniz kısa sürede gerçekleşir.
Yanıtla (0) (0)Nedimbey sap saman çer çöp hepsini karıştırıp çorba yapmış. Yanıtlama için yorulmayın deşifre oldu.
Yanıtla (2) (0)Deşifre derken anlaşılan bu deşifre vb kavramları deşifre olmak istemeyen gizli işler içinde olanların kullandıkları kavramlar ve ne saklıyorlar da herkesi böyle zannediyorlar anlaşılan.. deşifre olan dindarlık iddiası taşıyan feto isid ve sol adına güya anti-emperyalist PKK dhkp vb örgütler
Yanıtla (0) (0)Nedim Bey kuyuya taş atmış ve herkes onu çıkarmaya çalışmış. Yazının ana ekseni yerine Nedim Bey geçmiş. Yazıdan bir şey anladığını sanmıyorum. Ayrıca burada birilerini ve partiyi karalarken diğer tarafı diyanet işleri başkanı ve Hayrettin Kahraman gibi aklamış. İlkeleri olmayan ve herkesin kendi mahallesine kör ve sağır oldukça ve sadece başka mahallelerin günahları gördükçe hiç bir ilerleme olmaz bu toplumda.
Yanıtla (2) (0)Hikaye bitti ama din ticareti bitmez. Emeviler den bu tarafa devam ediyor
Yanıtla (2) (0)Halk ne ise geri kalan hersey ona benzer..gerisi tamamen HIKAYE...
Yanıtla (1) (0)Aynen gün gelecek işin bitecek
Yanıtla (0) (0)Editör yayinlamaz yorumumu özellikle de İmamoğlu devrimi ile chp ve siyasetin eski Türkiye anap dönemlerinde ki yolsuzluğuna para işlerine dönmesini hatirlatmami
Yanıtla (1) (11)Doğru da 1000 katını yaşıyoruz şimdi! Üstelik zaten yazar yetmez ama evet diyerek destek olmuştu bu düzene. Seçimden sonra neyi aradığımızı da göreceğiz bakalım.
Yanıtla (5) (1)Ülke hiç bu kadar yağmalanmamıştı ama son 70 yıldır ülkeyi de bu zihniyet yönetti. 80 öncesi bu “Millşyetçi cephe” idi ve bu günün aktörleride onlar. Sonrası da çoğunlukla Özal, Demirel, Çiller aşama, aşama yozlaştık. Millet bunu aşacak durumda da değil. Kimse de bir şey beklemiyor, imkanı olan da bu mezbelelilkten kaçıyor
Yanıtla (4) (0)En büyük yolsuzluklar ve yabancılara toprak satışı askeri darbelerde ve sonrasında çok oluyormuş.veriler böyle yazıyor karşılaştırılmış...28 Şubat ta bankaların içini boşaltanlarla beraber darbeci paşaların hepsi chp sol zihniyetli ideoloji sini taşıyor bilinir
Yanıtla (1) (5)CHP en son 1970'de iktidardaydı. Unutmuşsanız Kıbrıs hareketini hatırlayın. Akçeli işler ne dün, ne bugün, ne yarın yapışmaz Türk Soluna. Bir ipucu vereyim; Avantacılar paranın bol olduğu ortamda gezer. Orası da muhalefet değildir.
Yanıtla (8) (1)İski yi hatirlatsam ve şimdi ki chp li İmamoğlu nu hatirlatsam.. sonuçta İmamoğlu chp lilerin desteklediği bir aday ve 5 yıldır da o ideoloji de. Dans balo filan.mutaahhit ve para işlerini süper biliyor.bence eski Türkiye yi anımsattı
Yanıtla (1) (4)Çook umutvar gördüm sizi.. amin! Ama göle su gelene kadar kurbaganin gözü patlayacak! Ömrümüzü çaldilar. Allah her iki cihanda katmerli sual etsin! Vatandastan zaten talep yok! Hepsi ülkeyi gözden çikarmis..
Yanıtla (3) (0)Kişilerin hikayesi bir gün biter. Ama devasa günahlar, devasa servetler varsa bitermi. Tek tesellimiz Allah var.
Yanıtla (12) (2)Allah C.c dünya işlerine karışmaz. Sahur sofrasından abdestli yazıyorum. Allah insana akıl vermiş. Bir olun birlik olun , zalimlere fırsat vermeyin. Islam mücadele dini, ama bu emevi müslümanlığı üstümüze öyle bir ölü toprağı serpti ki ben dahil, bırak aksiyonu, internet ortamında yazıları dahi okumaya korkuyoruz.
Yanıtla (16) (6)Ben soy ve sopları kastetmiştim. İslamda, babanın haram malı çocuğa helal mirastır diye bir yanlış yorum var ya.
Yanıtla (2) (0)Allah dünya işlerine nasıl karışmaz.Allah külli iradesi ile ve insana da cüzü irade vererek her an karışır. Abdest tazele...
Yanıtla (2) (2)Ali bey, Kaderi yani geleceği ancak yaratan bilir. Cuzimidir kullimidir izahları kulu aşar.
Yanıtla (1) (0)Nedim 10.55 yorumunda her şey yanlış, O zamanlarda kendisine Milliyetçi Muhafazakar denilen siyasi yapının yaptıkları niye Laik ve Liberallere mal ediliyor. Ağar ve Eker beyler 2023 seçimlerinde hangi ittifakı destekledi bir bakın. Ayrıca, "chp 28 Şubat despotizmi" ifadesi doğrumu. İktidarda Erbakan+Çiller var. Kararları onlar imzalamış. Daha sonra Dsp+Mhp gelmiş, bu kararları onlar uygulamış. Bu 4 parti 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakında yer aldı. Gidin Akp'ye çatın. Algı, algı, algı.
Yanıtla (3) (0)Sizlere soruyorum 5 bin yillik tarihimiz ve tek adamlarla iftihar ettiğimiz bu topraklarda insan ( KUL) hakkinin hickimsenin umurunda olmadigi ülkeye demokrasi gelir mi hiç Avrupa’nın kanunlarının Türkçeye cevrilmesi ve şapka giyincemi demokrasi gelir. Demokrasi lütuf gibi verilmez zorlu bir halk hareketiyle kazanilir Daha çok beklersiniz son rejim degisikligi 3 milyon mühürsüz oyleri kabul eden bir avuç azinligin eseri olduğu bilindiği halde ne yapıldı?
Yanıtla (2) (0)Demokrasinin ulusların tarihinden çok gelişmişlik seviyesi ile ilgisi var, tarih de ona göre şekilleniyor! Köküne inince epey bir genetik meselesi de var. Yani halk hareketi içşn gereken olgunlaşmadan hala bir kaç yüzyıldan fazla uzaktayız. Çok da şeyetmemek lazım; he deyip geçelşm.
Yanıtla (2) (0)Yazının ancak son bir kaç paragrafında kendime gelebildim ! Bu ne yahu , üniversite tezi mi !
Yanıtla (4) (0)Evet yetişkin temel becerilerimiz çok geriledi, 2 satır anlamak için bile Üniversite eğitimi gerekir oldu. 10 yıl sonra master, doktora derecesi olmayan gazete bile okuyamayacak gibi.
Yanıtla (2) (0)Bir latin sözü vardır. Çalan yoksa para herkese yeter.
Yanıtla (3) (0)Denk gele gele bunların dönemine geldik. Ne demokrasi, ne ekonomi(çocukları bayramlık alışverişine götürmeye korkuyor olduk, en küçük alışveriş 4-5 bin), Uyduruk ittifak sistemini çıkardılar, kimse serbest ve müstakil siyaset yapamıyor. Hiç bir şey yok, olmadı, Geçer, geçer ama ömür bitti..
Yanıtla (3) (0)Herkes inandığı gibi yaşasın, düşündüğünü özgürce ifade etsin. Bana göre içki haram, kötü ve zararlıdır ama sakallı cübseli kişilerin oralara gidip tebliğ yapacağım diye sarhoşlara ayet ve hadis okuması gereksizdir. Aynı laikçi dinazorların ikide bir imam hatip, kuran kursu vb konularda haddinibilmez konuşmaları da yersizdir.Aynı şekilde dil, din, ırk vb kesimlere kendi ırk, dil ve dinini dayatması beka için bir engeldir. Gül çiçeklerin şahıdır ama her çiçeğin gül olmasını istemek de sapmadır.
Yanıtla (2) (0)Adayların "parselleri" memleketteki "herşeyi" açıklıyor aslında. Servet sahibi olanlar&Yoksul çoğunluk. Üstelik 30yıl boyunca, gece gündüz, sabah akşam, Adil düzen de adil düzen diye diye toplumun kafasına vuranların geldiği yer. İlahi Trajedya.
Yanıtla (5) (0)Her hikâye mutlu sonla bitmezmiş.
Yanıtla (2) (0)geldı,arpa bıttı dagıtacak 3 kurus sosyal yardımla yasayanlara emeklılere dagıtacak bırsey kalmadı.2028 e kadar ne enflasyon ıner ne kur ıner ne faız ıner fakırlık yoksulluk zırve yapar.ekonomı ıflas etmıs durumda.ozal ve partısı gıbı bunlarda yaptıkları kotululuklerle gıderler.bedelı tabıkı halk oder
Yanıtla (3) (0)Herkes bir hikaye yazacak ve hikayenin son cümlesini yazıp noktayı koyacak, bu net hemde en gerçek olanı..
Yanıtla (0) (0)Hikaye "Hakimin Şahit, Şahitin de Hâkim" olduğu
Her fani ölümü tadacaktır. Turgut Özal, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit ve Alparslan Türkeş yakın tarihe damga vuran kişiler. Hepsi öldüler. Şimdinin siyasileri de bir gün ölecekler. Hani millete “biz gidersek sizin elinizden tutan olmaz” tehditleri yapanlar. Siz gidince dünyanın sonu gelmeyecek merak etmeyin.
Yanıtla (27) (2)Gittiklerinde dünyanın sonu gelmediği gibi, dünya daha güzelleşecek. Umutlar yeşerecek, geleceğe dair güzel planlar yapabileceğiz.
Yanıtla (15) (1)K.Kore devlet başkanının babası da diktatördü. "Armut dibine düşermiş". Büyüklerimiz böyle söylerlerdi.
Yanıtla (0) (0)"Velhasıl, beka, siyaset-devlet özdeşliği günleri bir gün geçecektir." İnsanı bilen insanın sosyolojisini, psikolojisini ve toplum davranış özelliklerini bilen bir kişi böyle bir cümlenin hiçbir zaman gerçekleşmeyecek sadece dilek yada hayal olarak kalacağını bilir.
Yanıtla (0) (0)Sayin yazar ülke beka, din derken parsel parsel cebe indirildi.iktidar ve yandaslari, es dost müteahit tabskasi, ortadogu diktatörleri filan bizi yaladi yuttu. 20 milyon yabanciyi getirip adeta gelecegi de atese verdiler.. tek dertleri koltuk ve kalanin da dibini siyirmak. Nemalananlar oy veriyor, beka, dini referans söylemleri ile uyutulanlar niye ülkeyi bu hale getirdiler demiyor müslüman seçmen sorgulamiyor! Bizden nasilsa, yiksinlar yaksinlar, bizden nasilsa bakisi.. daha çok kalirlar...
Yanıtla (4) (0)Yetmez ama Evet.
Yanıtla (1) (0)Türkiye’nin Varligini temelinden sarstilar.. az buz bir yikim degil.. mesele anlattiginizin korkunç ötesinde.. her iyi seyi yok ettiler, sosyal devleti öldürdüler, ülke artik göçmenistan..bizim degil, Suriyeli, Afghan, Pakistan, Irak, Iran, Afrikali bilimum yabancinin ülkesi.. Ortadogu’nun arka bahcesi kelepir memleketiz. Her seyi sattilar, egitimsiz geri bir toplum yarattilar. Vahsi özellestirmelerle, yidlerle artik hiçbir güvencemiz kalmadi. Onlar zenginlesti, biz gida bile alamaz olduk.
Yanıtla (5) (1)16 Mart katliamı,
Yanıtla (1) (1)16 Mart 1978 günü İstanbul üniversitesi
Eczacılık fakültesi önünde 7 õğrenci nin
ölümü 41 öğrencinin"de yaralanmasıyla sonuçlandı.Bir gün gelince unutulur.
Merhum Mehmet Akif 1935 senesinde Almanya dönüşünde yaptığı açıklamada Almanların Hukuk sistemi, çalışma disiplini, insan hakları yaklaşımı yaşayış gibi hususları kastederek ‘işleri dinimiz gibi’ demiştir. Koydukları toplumsal kurallara harfiyen riayet eden, kuralları hiçe sayanlara göz açtırmayan, haklının güçlü olduğu bu sistem. Görevde olduğu 22 yıl boyunca bu sistemi kuramayan Erdoğan’a bu ayıp / günah yeter!
Yanıtla (4) (0)İslam'ın birleştirici kaynaştırıcı olduğunu ve olduğunu söyleyen, yeri geldikçe Rasulullah s.a.v. in ''Sevdirin nefret ettirmeyin '' sözünü tekrarlayan bizim müslümanlar !! kimisi akraba, komşumuz kimisi öğretmenimiz kimisi arkadaşımız olan insanlarla aramıza ötekileştirici, düşmanlaştırıcı siyasetleri ile ancak çoğunluğu cahil olan müslümanları !!! kandırabilir ama kendilerinin müslüman- mü'minler olduğu konusunda ne Allah Teala'yı ne insanları ne de gerçek mü'minleri kandırabilirler.
Yanıtla (3) (0)“Bu öykünün sonu bir gelecektir”….evet ama ülkenin sonu daha önce gelmez ise! Ağır bir ekonomik kriz, eğitimde, kurumlarda, liyakatte yozlaşma diğer yanda tam bir yağma düzeni, ülke kaynaklarının peşkeş çekilmesi ve kişisel servetlere aktarılması, göç, göçmen değil tam bir demografik yıkım, hakim olan ve giderek de artacak suç ortamı….. vs; saymakla bitmiyor. Dahası da var buraya sığmaz. Dün omuz verip, bugün şikayet de bir Ortadoğu klasiği. Toplumsal komplekslerden toplumsal gelişme çıkmıyor.
Yanıtla (11) (2)Siyasi iktidar ve militanları her platformda T.C.2. Cumhurbaşkanı İ. İNÖNÜ 'ye her türlü hakareti reva görüyorlar. Sanki kendileri çok demokrat, hakkaniyetli ve hukuka saygılı! Partinin başkanı il il gezerek miting yapiyor, devletin bütün imkanlarını seferber ederek halkı tehdit ediyor. Zannedersiniz ki 81 vilayette tek adam belediye başkanı olacak!
Yanıtla (18) (3)